Aydın Doğan sahaf ve deneyimli bir yayıncı. Kitap konusundaki gelişmeleri izliyor. Eski basım kitapla yeni basım arasındaki kalite farkına değindi dün. ‘Tipo sistemiyle yapılan kitapları açtığın zaman bir, böyle hayat kokuyor, yani kokusu var. Kokusu var ve ölmüyor,’ diyor. Dikkat çektiği konular var. Diyor ki; ‘şimdi tutmuş dijital şeylerle baskı yapıyorlar ve naylon aydınger çıkışla baskı yapıyorlar. Kağıdın üzerinde yazılar siliniyor bir süre sonra ve mahvoluyor, o kitap ölüyor bir ölçüde. Naylon, selefon geçiriliyor. Kapaklar, tamamen kanserojen. Kitap kokusu kalmadı.’
Aydın Doğan’ın yıllara yayılmış yayımcılık deneyimleri ile vardığı bugünü, daha özü bugün.. sahnenin arkasını konuşacağız. Yaba Dergisi’ni de tüm zorluklara karşın yıllardan beri yayınlayan Aydın Doğan, kimdir? Nereden, nasıl geldi buraya. Galata Yokuşu, hemen Tünel Meydanı’na çıkmadan onun kitap ve sahaf hazinesi var. Oradayız.
Sevgi içtenlik…
Tekin SonMez, 9 Ekim 2011, Pera, Beyoğlu, İstanbulAydın Bey arkaplanı.. nedir? Kitap salt Kerem ile Aslı mı?
İkinci kitabı hatırlayamam da.. fakat o çocukluk yıllarının kazandırdığı şeyler… Çıraklıklara başlayınca, Pazar günlerimiz tatil günü oluyor, sinema, eğlence günleri, sinemalara gitmeden önce, bizim o dönemde, Elazığ’da üç tane sinema vardı. Bunların hepsinin önü biz yaştaki çocuklarla dolu, şimdi Teksas Tommiksler, bu resimli romanlar, sıralanır böyle, beş kuruşa okunuyor, veya on kuruş.. beş kuruşa okuyorsunuz. Şimdi.. filmin dağılması için en azından.. iki saat üç saat bekliyorsunuz, orada iki film oynuyor ya, biz filme girmeden önce o Teksas Tomiksleri okumayı yapardık. Veyahut Teksas Tommiks, bizim sonradan birçok insanların zararlı kabul ettiği kitaplar, aslında bir okuma alışkanlığı yarattı bende bir ölçüde.
‘İnsanların zararlı kabul ettiği,’ dedin bunu açar mısın?
Tom Braks.. Kızılderilileri savunan bir adamdı. Teksas Tommiks Kızılderili katleden.. sonradan bunları öğreniyoruz tabii. Ben ona rağmen.. o çocukluk duygularıyla.. Tom Braks beni sarıyordu! Neden, Kızılderililere Beyazların yaptığının intikamını alıyordu, beyazları cezalandırıyordu.
On beş on altı yaşları sinema önleri, Kerem ile Aslı sonrası çizgi romanlar, Elazığ’da okuma kültürü.. kitap biriktirmek.. bu dergileri biriktirme başladı mı o yıllarda Aydın Bey?
Yok! Okuyoruz, kitap o zaman bırakılıyor, başka birinin eline geçiyor. Ben mesela okuyorum, birisi alıyor elimden. Öbürünü de ben onun elinden alıyorum.. bu şekilde oluyor.
Kitap tamam, sahaflık nasıl gelip seni buldu?
Aydınlıkevler’de bir kitabevi, oraya dalıyorum, her taraf, kitap dolu. İstanbul’dan Ankara’ya göç etmiş bir kitapçı, Selim Sabit Pülten. İki gittim, üç gittim dostluk oluştu Tekin Bey.
(Sürecek)
Aydın Doğan / Tekin SonMez, Eylül 2011, Tünel, Galata, Beyoğlu, İstanbul
Fotoğraflar: Feryal Özkale Sönmez