Bu mağazada Ayla’nın annesinin elyapımı ürünleri var.
Bu sağlık ürünlerini meraklısı var.
O ürünlerin son durumlarına baktılar.
O büyük mağazadan balonlar alındı. Çiçek seçmeyi unutmadı Ayla…
Ayla, Annesine ve Babasına pasta aldı.
Hem çikolatalı hem elma turtalı pastalar.
Ayla aslında pasta falan onun yeğlediği tatlılar değil.
Ayla çikolatacı!
Fakat Annesi çikolatayı Ayla’ya sayı ile veriyor.
Çikolatanın zararlarını Ayla’ya anlatıyor.
Ayla da tamam, diyor.
Bu konularda sorun yok söylenenlere göre.
Pasta alış verişinden sonra armağanlar…
Armağanlar da unutulmadı.
Yeni doğacak bir bebek için giyit de var.
Gelecek konuklar için…
Ashley ve eşi Tommy Oliver’in bebekleri olacak.
Sıra o anlatıya da gelecek.
Sonra evde balonlar evi süslemeye başladı.
Akşam ne yemek var, diye Ayla Annesine sordu.
Annesi de köfte ve pilav yapacağım, diye yanıt verdi.
Ayla: ‘Oo, teşekkür ederim bunu beğendim,’ dedi.
Anneciğim yemekten sonra ben çikolata yiyebilecek miyim?
Bir parça! Onu düşüneceğim Aylacığım, dedi Annesi.
Köfte ve pilav sonra çikolata…
Tamam diye, bir ünlem daha verdi Ayla. Tamam!
Tam o sırada konuklar…
Konuklar kimler mi?
Ashley ve onun eşi Tommy Oliver.
Onları Facebook ile tanıyor olmalısınız…
Hah! İşte şimdi kapı vuruldu işte…
ve içeriye girmeye başladılar.
En alttaki fotoğrafta çekirdek aile karşımızda duruyor.
Ayla, annesi ve babası. Bir de Pitaya…
Konukları da daha sonra düğün günü ile tanıyacağız.
Çünkü Ayla bu düğünde etkin bir rol almıştı…
Bugünlük öykümüz bu kadar…
Sevgi, içtenlik…
Tekin SonMez, MD, 08 Şubat 2012