Bugün 23 Haziran 2011, ilk yazı.
Bardız’da keşif masası, diyerek söze başladık iki gün önce.
Bir anlamda burası bir konuşma masası olacak.
Yüz yüze teke tek ya da yüz yüze topluca konuşmalar.
Bu söyleşilerin uzun süreceği de iki gün içinde anlaşıldı.
Şöyle ki konuşma masasına gelenlerin söyleyecekleri çok şey var.
Bunları kısaca sınıflandıralım. Daha sonra konulara sırasıyla girebiliriz.
Burada pazar ekonomisi hayvancılık ve tarım eskiden de vardı.
Sabanla tarla sürme döneminde bir anlamda pazar için tarım yapılıyordu.
Şimdilerde tarım tavsamış.
Tarım şöyle eki herkes kendi tüketimi için sınırlı bir tarım çalışması yapıyor.
Kendilerine yetecek kadar papates, fasulye gibi sebzecilik yapanlar var.
Meyvecilik henüz yok. Tahıl ekimi tok. Ekmek dışarıdan geliyor çoklukla.
Geriye ne kaldı? Hayvancılık. Arıcılık.
Değerli İzleyici,
Geleneksel hayvancılık bir adım öne çıkmış. Fakat uygulamada geleneksel koşullar ağırlıklı.
İnsanlarla hayvancılık arasında yaşam mesafesi henüz istenildiği düzeyde değil.
Bu konuda gayretler, istekler ve hedefler var. Zamana yayılacak bir uğraşı alanı bu.
Arılık ise eski hızında görünmüyor. Gerileme olduğu da söylenebilir.
Neden diye soracak olursanız, bir örnek verelim.
Bu topraklarda, Fettah Şerenocak ve oğullarının yarattıkları bir arıcılık efsanesi var.
Ellili yıllarda Bardız Balı diye ün salan bu ürünü İstanbul’da özel adreslere ulaştıran olan bu aile şimdi bir tarih olmuştur.
Bu satırların yazarı tarafından, değişik zamanlarda değişik bloglarla izleyiciye sunuldu, bu aile tarihi. Bu konuya ilgi duyanlar şurayı tıklasınlar.
http://sarikamistekinsonmez.blogspot.com/
Bu aile tarihi bir açıdan Bardız ve Sarıkamış tarihi için de bir uğrak noktasıdır.
Bal üretimi bu anlamda o eski görkemini yitirmiş görünüyor bu topraklarda.
Sevgi içtenlik…
Tekin SonMez,
23 Haziran 2011,
Bardız, Şenkaya, Erzurum
Fotoğraf sırasıyla sağdan; Neşet Timur (Eski Muhtar), Cemil Şengül, Öztürk Topal (Bardız Derneği Başkanı Şenyurt Topal’ın babası), Önay Aydın, Mücait Bayraktar…